Vuslat’ın yıldönümü

0
51

Vuslat’ın 727. yıldönümü

Her yıl aralık ayında Konya’da, Mevlana’nın ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen Şeb-i Aruz (Düğün Gecesi) törenleriyle dünyanın belki de en inanılmaz, en mistik ve en filozofik dansı sergileniyor…

Hak’tan alır, halka saçar
Topraktan gelir, toprağa gideri

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Konya, Mevlâna’yı anma törenlerine ev sahipliği yaptı. 9-17 Aralık tarihleri arasında düzenlenen törenlerle İslam dünyasının en büyük bilgini anıldı.

Efendimiz yani, Mevlâna…

Adı Konya ile özdeşleşmiş olan büyük İslam mistiği ve düşünürü Mevlâna, asıl adıyla Muhammed Celâleddin ya da Mevlâna Celâleddin Rumi…

Efendimiz manasına gelen Mevlâna ismi, ona daha gençken Konya’da ders vermeye başladığı tarihlerde verilir. Bu ismi, Şemseddin-i Tebrizî ve Sultan Veled’den itibaren Mevlâna’yı sevenler kullanmış, adeta adı yerine sembol olmuş. Rûmî, Anadolulu anlamına geliyor. Mevlâna’nın, Rûmî diye tanınması, geçmiş yüzyıllarda Diyâr-ı Rûm denilen Anadolu ülkesinin vilâyeti olan Konya’da uzun müddet oturmasından kaynaklanıyor.

Mevlâna, 30 Eylül 1207 yılında (bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan) Horasan Ülkesi’nin Belh şehrinde doğmuştu. Babası Sultan-ül-Ulema (bilginlerin sultanı) di-ye bilinen Bahaddin Veled, annesi ise Belh Emiri Rükned- din’in kızı Mümine Hatun’du.

Bahaddin Veled, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh’den Bağdat’a, Mekke’ye ve daha sonra da Anadolu’ya geçmişti. Ailesiyle Bağdat’a ge-çerken kendisine “nereden gelip nereye gittiklerini” soran nöbetçiye şu cevabı vermişti: “Tanrıdan geliyoruz ve toprağa gidiyoruz. Hiçbir şey bizim yolculuğumuzu engelleyemez…” Ailenin uzun yolculuğu Karaman’da son buldu. Burada bir medreseye yerleşerek 7 yıl kaldılar. Bu yıllarda Mevlâna iki kere evlendi ve bu evliliklerden çocukları oldu bulgaria tour.

Konya’dan gelen davet…

Bu yıllarda Anadolu’nun büyük bir kısmı Selçuklu Devleti’nin egemenliği altındaydı ve başkent Konya sanat eserleri ile donatılmış, ilim adamları ve sanatkarlarla dolup taşıyordu.

Selçuklu Hükümdarı Alâeddin Keykubad, Bahaddin Veled’i Karaman’dan Konya’ya davet ederek buraya yerle meşini istedi.

1228 yılında ailesi ve dostları ile Konya’ya gelen Bahadd Veled, Sultan tarafından muhteşem bir törenle karşılan ve kendisine Altunapa (İplikçi) Medresesi tahsis edile 1231 yılında ölen Sultan-ül Ulema, Selçuklu Sarayının G Bahçesi’ne, halen müze olarak kullanılan Mevlâna Dergahı’ndaki bugünkü yerine defnolundu.

Sultân-ül Ulema ölünce, talebeleri ve müridleri bu de Mevlâna’nın etrafında toplanmaya başladılar. Gerçekte de Mevlâna büyük bir ilim ve din bilgini olmuş, İplik Medresesi’nde vaazlar veriyordu. Vaazları kendisini dini meye gelenlerle dolup taşıyordu Gökgöl Mağarası.

Mevlâna 1244 yılında Şems-i Tebrizî ile karşılaştı. Faı ça’da “güneş” anlamına gelen Şems, Mevlana’nın kişili ve düşüncelerinde çok büyük bir değişime neden oldu Günlük ve sıradan işlerini terk etti, onunla birlikte bir hü reye kapandı ve kırk gün tefekküre daldı. Ancak beraberlikleri uzun sürmedi. Şems’in ortadan kaybolmasıyla der bir inzivaya çekildi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz