Hippodrom’daki Euphemia Kilisesi

0
56

Euphemia’nin rölikleri Khalkedon’daki kiliseden 615-626 yillarindaki Pers saldirilari sirasinda imparator Herakleios tarafindan Hippodrom’un bitisigindeki eski Antiochos Sarayi’nin kiliseye çevrilen kabul salonuna konmus ve kiliseye Euphemia adi verilmistir. Altigen planli yapinin her cephesi yarim daireler yani eksedralarla genisletilmistir. Dogudaki nis apsis olarak kullanilmis ve içine synthronon yerlestirilmistir. Önünde kiboriumlu altar, templon ve soleanin izi bulunmaktadir. Bu izlere göre kilisenin kutsal alaninin restitüsyonu da yapilmistir. Verisi olmamakla birlikte büyük olasilikla kilisenin bir ambonu da bulunmaktaydi (Akyürek 1999: 179-180).

1939 yilinda Hippodrom’un kuzeybatisindaki hapishane binasi yikildiginda üzerinde freskolar olan bazi duvarlar ortaya çikmis; arastirmaci A.M.Schneider yapinin Azize Euphemia Martiriumu oldugunu tesbit etmis ve 1942 yilina kadar kazi çalismalari devam etmistir. Kazi bölgesinin 4-5 m. yüksekliginde moloz ve toprak ile kapli olmasi yapinin en azindan duvarlarinin alt seviyede korunmasini ve planinin anlasilmasini saglamistir. 1948′de Adliye Sarayi insasi sirasinda yapinin bir kismi ne yazik ki yikilmaktan kurtarilamamistir (Akyürek 1999: 180).

Ikonoklast Imparator V.Konstantin döneminde (741-775) kilise ve azizenin rölikleri çesitli saldirilara maruz kalmis, naos cephanelik ve ahir olarak kullanilmistir. Theophanes’in anlattiklarina göre; 765′de Imparator V.Konstantin Euphemia’nin röliklerini tabutuyla birlikte denize atmis, ancak Tanri rölikleri korumus ve tabutun Lemnos adasina gitmesini saglamistir (Akyürek 1999: 180-181).

Ikonoklast dönemden sonra Imparatoriçe Eirene zamaninda Khalkedon piskoposu rüyasinda röliklerin Lemnos adasinda oldugunu ögrenir. Theophanes’in anlattiklarina göre; 22 yil sonra röliklerin geri alinarak Istanbul’a getirilmesi ile kilise yeniden azizenin kült merkezi olur. Kilise onarilip temizlenirken muhtemelen freskolar da yenilenmistir. Rölikler Bizans imparatorlugunun yikilisina kadar burada kalir (Akyürek 1999: 181-182).

Novgorod’lu Anthony

1200 yilinda Istanbul’a gelen Rus haci Novgorod’lu Anthony’den, Euphemia’nin bedeninin sur disindaki bir kilisede muhafaza edildigi, Hippodrom’daki kilisede ise bos tabutunun bulundugu ögrenilmektedir (Akyürek 1999: 182).

1204-1261′de Latin istilasi sirasinda tahrip olan kilise 13.yy. sonlarinda yenilenerek freskolarla bezenmistir ki bu freskolarin bir kismi günümüze ulasmistir. 14.yy.’da Khalkedon Türklerin eline geçince kilise Khalkedon Metropolitligi’nden Istanbul Patrikligi’ne baglanir. 14-15.yy.’da Euphemia kültünün tüm Ortodokslar için önemini hala korudugu Istanbul’u ziyaret eden Rus hacilardan ögrenilmektedir. Yapinin yikilisi hakkinda fazla bilgi yoktur. A.M.Schneider’e göre islevini yitiren yapi 16.yy.da yikilmistir. Ancak muhtemelen fetihten sonra rölikleri Patriklik kilisesi olan ve bugün Fethiye Camii olarak bilinen Pammakaristos kilisesine götürülmüstür. Altin muhafaza içindeki kolu gibi bazi rölikleri bugün Patrikhane’de korunmaktadir (Akyürek 1999: 182).

Günümüze ulasan freskolarda tasvir edilen 14 sahnede azizenin yasam öyküsü izlenebilmektedir:

Bunlar; Euphemia’nin dogumu, Tahtta oturan azizenin karsisindaki bir gruba hitap etmesi, Mahkeme sahnesi ve eziyet edilen Hiristiyanlar, Tekerlek iskencesi, Azizenin firina atilmasina ragmen yanmamasi karsisinda Viktor ve Sosthenes adli askerlerin hiristiyan olmalari, Victor ve Sosthenes’in sehit edilmesi, Azizeye iskence edilmesi, Deniz canavarlarina atilmasi, Azizeye kurulan kurt tuzagi, Kirbaçlanmasi, Azizeyi testere ile kesmeye çalismalari, Aslanlara ve ayilara atilmasi, Euphemia’nin cenazesi ve son olarak Azizenin Khalkedon konsilindeki mucizesi.

Azize Euphemia’nin Theodore Psalter’i ve Simeon Metaphrastes’in Menologyasi’nda da tasviri bulunmaktadir. Bu tasvirlerde bakire bir martir olarak maphorion ve uzun bir tunik giymis olarak görülür. Iki el yazmasinda da arenada vahsi hayvanlarla çevrilmis olarak, Asterios tarafindan tasvir edildigi gibi yakilmasi için hazirlanmis odun yigini içinde çiplak veya basi kesilmis olarak tasvir edilmistir (Kazhdan-Sevcenko 1991: 748).

Read More about Azize Euphemia

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz