Anadolu’nun Oxford’u Amasya idi

0
50

“…Amasya Anadolu’nun Oxfordu’du Aşağı yukarı 25 bin kişilik nüfusunuı 2 bin’i öğrenci olup, 18 medreseye tevzii olunmuştur…”
Fransız Gezgin G. Perrat, 1861

Anadolu’nun Oxford’u, Osmanlı şehzadelerinin eğitim gördüğü; “Şehzadeler Şehri”, Ferhat’ın Şirin’e kavuşmak için dağları deldiği, Osmanlı ilk kadın şairlerinden Mihri Sultanı’rı yetiştiği şehir… Bilinen en eski adıyla Amesia, yani Amasya…

Karadeniz Bölgesi’nin Orta Karadeniz Bölümü’nde Yeşilırmak Vadisi’nde yer alan bu antik kentimiz, M.Ö 5500’lü yıllara uzanan geçmişi, tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleri, termal kaynakları ve kendine özgü mimarisiyle Anadolu’nun ender kentlerinden biri…

Hitit, Frig, Kimmer, İskit, Lidya, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Danışmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Amasya’nın nasıl kurulduğu ve niçin “Amesia” denildiğine ilişkin değişik görüşler bulunuyor. Bazı tarihçiler şehrin kadın savaşçı Amazonlar tarafından kurulduğu ve isminin de güzel Amazon Kraliçe’si “Amesia”dan geldiğini ileri sürerken, bazıları da şehrin, Mısır firavunlarından Amasis tarafından kurulduğunu öne sürmekte… Ancak en kabul gören görüş şehrin, Amasya ve çevresine hakim olan ilk büyük devlet olan Hititler tarafından kurulduğu ve ismini Hitit krallarından Amas Han’dan aldığı yönündedir private istanbul tours.

Amasya’da kalıcı izler bırakan ilk uygarlık, M.Ö. 291’den M.Ö. 26’ya kadar etkinliklerini sürdüren Pontus Devleti oldu. Amasya’yı başkent olarak da kullanan Pontuslular’ın, krallarının ölümlerinden sonra kayaları oyarak yaptıkları “Kral Mezarları” bugün Amasya’nın en önemli abideleri arasında yer alıyor. M.Ö. 25’te Romalılar’ın egemenliğine giren Amasya daha sonra Bizanslılar’a geçmiş ve bu dönemde dinsel bir merkez olarak önem kazanmıştı.

Timur’un Ankara zaferinden sonra

1402’de Osmanlı birliğinin bozulmasına sebep olan Timur’un Ankara zaferinden sonra Osmanlı’da yaşana kargaşayı bitirerek, Osmanlı Devleti’nde birliği yenide sağlayan, Çelebi Mehmet, Amasya valisiydi.

Osmanlı egemenliğine girdikten sonra sancak merke; olan ve “Şehzac e er Şehri” diye ün yapan Amasya’da I Murat, Fatih Sultan Mehmet, II. Beyazıt, III. Murat gil pek çok padişah valilik yaptı. Bu konumundan dolayı O manii padişahları ve şehzadeleri Amasya’ya özel ilgi götermiş; 1861’de Fransız Gezgin G. Perrat, “Souvenirs d’u Voyage En Asie Mineure” adlı eserinde Amasya’yla ilg şu notları düşmüştü: “…Amasya Anadolu’nun Oxford’udur. Aşağı yukarı 25 bin kişilik nüfusunun 2 bir öğrenci olup 18 medreseye tevzii olunmuştur…”

Tarihin her devrinde devletlerin kaderinde önemli rol oynayan Amasya, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın başlamasınc ilk kıvılcımı yakarak Cumhuriyet’in kurulmasına gide yol uda açtı. “Milletin istikbalini yine milletin azim ve kıran kurtaracaktır” ilkesi 1919’da “Amasya Tamimiyle buradan tüm ulusa yayıldı.

Savaşçı kadınlar Amazonların yaşadığı, Ferhat ile Şirin e sanesinin geçtiği yer olarak gösterilen Amasya, Coğrafycı Strabon, II. Murat, II. Beyazıt, Yavuz Sultan Selim, Ha tatlar Piri Şeyh Hamdullah, ünlü hekimlerden Sasuncuz de Şerafettin, Osmanlı ilk kadın şairi Mihri Hatun gipek çok ünlü kişiyi yetiştirdi. Osmanlı sivil mimarisinin e güzel örneklerinden Amasya Evleri’nin restorasyon çalı malları ise günümüzde sürüyor Çininin başkenti Bursa.

Osmanlı şehzadelerinin eğitim gördüğü, Ferhat’ın Şirin’e kavuşmak için dağları deldiği, Osmanlı’nın ilk kadın şairlerinden Mihri Sultan’ın yetiştiği şehir…

Tarih ve doğanın birlikte bulunduğu ilginç bir an kent olan Amasya, aynı zamanda dünyanın en gül Misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği yer olma özelliğini de taşıyor.

Pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Amasya’da ç nümüze ulaşan eserlerin bazıları şunlar:

Gökmedrese Cami:

Sade kesme taş mimarisi, olgun nisbetleri ve süsleri bakımından Anadolu’nun eyvan biçimli port olan tek cami Gökmedrese Cami, Selçukluların Am; ya Valisi Emir Seyfettin Torumtay tarafından 1267’ı yaptırıldı. Cami, Anadolu Selçuklu cami mimarisini cephe sadeleşmesine rağmen mimari kuvvetin ke bolmadığının ifadesi olarak önemli bir eser sayılıyor

Bimarhane:

İlhanlılar’dan günümüze ulaşmış tek eser olan Birmhane, Sultan Olcayto ve eşi Yıldız Hatun adına kölelri Anber Bin Abdullah tarafından yaptırıldı. Tımarh ne de denilen eser, akıl hastanesi olarak yıllarca kullanılmış ve hastalar musikiyle tedavi edilmişti.

Sultan II. Beyazid Külliyesi:

Osmanlı Devleti’nin 8’inci Padişahı Sultan Beyazid’in emriyle Amasya’da vali olan oğlu Şehzade Ahmed Bey tarafından 1485’de yaptırıldı.
Cami, medrese ve kütüphaneden ibaret olan eser, Amasya’nın en büyük tarihi abidesidir.

Büyük Kapı Ağa Medresesi:

Ön Asya ve Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen plan şemasının ilk kez uygulandı medrese, Sultan II. Beyazid’in Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından 1488’de yaptırıldı.

Amasya Kalesi:

Kentin en önemli eserlerinin başında gelen Amasya Kalesi, şehrin savunmaya en uygun mevkii olan Harşena Dağı üzerinde yer alır. Batılı tarihçilere göre kale, Pontus Kralları tarafından yaptırıldı.

Kralkaya Mezarları:

Pontus Kralları’na ait olan ve 18 tane olduğu tespit edilen mezarlar; Harşane Kalesi’nin eteklerinde düz bir duvar gibi dikine uzanan kalker kayalar içinde yer alıyor.

Ferhat Su Kanalı:

Ferhat ile Şirin efsanesine konu olan su kanalı, Amasya’ya 18 kilometre uzaklıktaki Şahin Kayası’ndan başlayıp şehir merkezinde son buluyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz